Büyükelçi Dr. İsmail Hakkı Musa’nın TÜSİAD Çin Çalışma Grubu ve Şanhay Ağı Çevrimiçi Toplantısında yaptığı konuşma

Dr. İsmail Hakkı Musa 31.10.2023

TÜSİAD Çin Çalışma
Grubu Başkanı Sayın Korhan Kurdoğlu,

Değerli TÜSİAD
üyeleri

İş dünyamızın
kıymetli temsilcileri,

-Küresel
ekonominin ve siyasetin ağırlık noktalarından Çin’i yakından takip amacıyla
kurduğunuz bu platform vesilesiyle,
sizlerle çevrimiçi
olarak da olsa biraraya gelmekten büyük memnuniyet duyuyorum.

-Sözlerime, evvelsi gün idrak ettiğimiz
Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü kutlayarak başlamak isterim.

-Siz
değerli iş insanlarımızla hasbıhal etmekten hep memnuniyet duydum.

-Sahadaki
aktörler olarak gelişmeleri yakından takip ediyorsunuz.

-Ancak
müsaadelerinizle bugün, Çin’in ekonomik durumuna dair bazı tespitlerde
bulunduktan sonra, önümüzdeki fırsat pencerelerine dair bazı düşünce ve
gözlemlerimi paylaşmak isterim.

-Çin
ekonomisinin pandemi sonrası beklenen canlanmayı yaşayamadığını ve ülkenin uzun
yıllardır aşina olmadığı ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldığını hepimiz
müşahede etmekteyiz.

-Nitekim
uzun yıllar boyunca çift haneli büyüme kaydeden Çin ekonomisi, 2010’lardan
sonra tek rakamlı hanelerle büyümeye başladı.
2015’ten itibaren de %7’nin altında büyüme rakamları ile devam etmekte.

-2019’da
%6, 2020’de %2,2, 2021’de %8,4, 2022’de ise %3 oranında büyüyen Çin
ekonomisinin 2023 için hedefi %5,2 büyüme. 2023 üçüncü çeyrek büyümesi beklenen
%4,6 oranın üzerinde, %4,9 seviyesinde gerçekleşmiş olsa da öngörülen hedefe
ulaşılması şüpheli görünüyor.

Değerli katılımcılar,

-Çin’in
yaşadığı ekonomik sorunların, son dönemde özellikle Batı basınında öne çıkarılmakta
olduğunu görüyoruz. Bunda ABD’nin öncülüğünü yaptığı, Çin’in tedarik zincirlerinden
dışlanmasını ve izolasyonunu hedefleyen “de-coupling” (ayrıştırma) politikaları
ve AB’nin bu terimi yumuşatarak “de-risking” (risksizleştirme) olarak tanımladığı
politikalar etkili olmakta.

-ABD’nin
Çin menşeli ürünlere getirdiği ilave gümrük vergileri ve ardından yüksek
teknolojili çip, kuantum bilgisayarları gibi ürünlerdeki ihracat
kısıtlamalarını da bu politikanın birer unsuru olarak okumak mümkün. Nitekim
Çin yönetiminin de bu algıya sahip bulunduğu anlaşılıyor.

-ABD
Çin’le ticaretinde yılda 500 milyar Dolar’a yakın ticaret açığı vermekte.

-Çin’in
üretim yapısının değişmekte olması, artık dünyanın imalat sanayi fabrikası
olmaktan ziyade teknolojik lideri olma iddiası, gelişmiş Batılı ülkelere ciddi
bir sınama teşkil ediyor.

-Türkiye
olarak bu gelişmeleri çok iyi anlamalı; iktisadi ve ticari stratejilerimizi
oluştururken bu yeni dengeleri gözardı etmemeliyiz.

-Ülkemiz,
uluslararası hukukun kabul ettiği meşru düzenlemelere sonuna kadar uymakla
birlikte, kendi ulusal çıkarlarını önceleyen, bağımsız bir dış politika takip
eden bir ülke. Bu yaklaşım ekonomi politikalarımıza da tabiatıyla yansıyor.

-Bu
anlamda, özellikle, Batı’nın “de-risking” ve “de-coupling” politikalarının, Çin
özelinde ülkemize yeni imkânlar yaratabileceğini düşünüyorum.

-Bağımsız
ulusal dış politika belirleme irade ve yeteneğimiz, Çin’in maruz kaldığı
yaptırımlar dikkate alındığında, tıpkı Rusya- Ukrayna Savaşı’nda oynadığımız
kritik ve saygın rol gibi, bize son derece değerli bir hareket sahası açmakta.

-Üretim
potansiyelimiz, coğrafi konumumuz ve lojistik imkânlarımız dikkate alındığında,
tedarik ve üretim zincirlerinde Batı-Çin rekabeti nedeniyle ortaya çıkan
boşluğu doldurabilecek kapasiteye sahip bir ülke olarak öne çıkmaktayız.

-Çin’in
Dış Ticaret / Milli Gelir oranı %38’dir.
Ülkemiz için bu oran %80, Almanya’da %90, Hollanda’da %200, Macaristan’da
ise %176 seviyelerinde.

-Bu
noktada Macaristan’ı özellikle anmamın nedeni, Çin’in bu ülkedeki
yatırımlarının ve ticaretinin bizim için de önem arz etmesi.Türkiye’nin neredeyse onda biri kadar nüfusa
sahip Macaristan’ın Çin’in ithalatından aldığı pay Türkiye’den daha fazla.
Çin’in bu ülkedeki yatırımlarının ulaştığı seviye de dikkat çekici.Örneğin Çin, Macaristan’da 2 milyar Dolarlık
bir yatırımla bir üniversite kurmakta.

-Sadece
bu yatırım bile, Çin’e dair mevcut paradigmaların, düşünsel anlamda ve politika
üretme açısından bize belirgin bir konfor alanı sağlayan tanımlamaların ötesine
geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Çin’le ilişkilerimizin yeni ve bütüncül bir
bakış açısıyla ele alınması gerektiğine işaret ediyor.

Kıymetli katılımcılar,

-İkili
münasebetlerimizin genişletilmesi ve derinleştirilmesi yönünde, Sayın
Cumhurbaşkanları düzeyinde de teyit edilen güçlü bir irade mevcut.

-Bu
doğrultuda, ilişkilerimizi “stratejik işbirliği”nden “kapsamlı stratejik
ortaklık” düzeyine yükseltme yönündeki çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor.

-Ticari
ilişkilerimiz, bağlarımızda öncü rol üstleniyor. Ticaret hacmimiz son 20 yılda,
dış ticaret açığımız büyüse de 40 kat artarak 2022’de yaklaşık 45 milyar Dolar
ile rekor kırdı.

-Halihazırda
Çin, Asya’da en büyük, dünyada ise üçüncü büyük ticaret ortağımız konumunda.

-Nükleer
dâhil enerji, bağlantısallık, altyapı ve yüksek teknoloji yatırımları, tarımsal
ihracat, sivil havacılık, turizm başlıkları, işbirliğimizin derinleşebileceği
alanlar olarak özellikle öne çıkıyor.

-Bu
hususları, dün ziyaret ederek verimli bir görüşme gerçekleştirdiğim ÇHC Ticaret
Bakan Yardımcısı Sayın Li Fei ile de kapsamlı biçimde ele aldık.

-Bu
çerçevede tarım ürünleri, kümes hayvanları ve deniz ürünlerinin Çin’e
ihracatının kolaylaştırılmasını talep ettik. KEK Toplantısına hazırlık
mahiyetinde Genel Müdür düzeyinde toplantılar yapılması hususunda mutabık
kaldık. İş insanlarımıza vize kolaylığı istedik.

Kıymetli hazirun,

-Bununla
birlikte, Çin’in gerek siyasi gerek ekonomik olarak içinden geçtiği sürecin ve
ülkemiz için sunduğu imkanların nesnel ve kapsamlı biçimde değerlendirilemediği
kanısını taşıyorum.

-Dünya
ihracatının %15’ini, ithalatının %12’sini Çin gerçekleştirmekte.Hizmet ihracatının ise %6,5’i Çin tarafından
yapılmakta.

-Hal
böyleyken, Çin’de Ticaret Müşaviri ve Ataşelerimiz sadece 7 kişilik bir
kadroyla görev yapmakta. Dünya ticaretinin %14’ünü gerçekleştiren, Çin’in üçte
biri kadar nüfusa ve hemen hemen eşit yüzölçümüne sahip AB ülkelerinde ise,
50’den fazla Ticaret Müşaviri ve Ataşemiz vazife ifa ediyor. Tabiatıyla bu
öncelikle İdareyi ilgilendiren bir konu. Elbette takip edeceğiz.

-Çin’in
dünya siyasetinde giderek artan rolü düşünüldüğünde, aynı durumun Dışişleri
Bakanlığımızın ve diğer kurumlarımızın personel sayıları için de geçerli
olduğunu söyleyebilirim.

-Kamu
ve özel sektör karar alıcıları olarak, küresel eğilimleri yakından takip
etmemiz ve yeniden şekillenmekte olan dengelere ve ülkemize yarattığı
fırsatlara bigâne kalmamamız gerektiğine inanıyorum.

-2019
yılında açıkladığımız ve merkezinde Çin’in yer aldığı Yeniden Asya
Girişimimizin de bu bağlamda son derece zamanlı ve mühim olduğu kanaatindeyim.

-Bu bağlamda, özel sektörümüzün seçkin bir kuruluşu
olarak TÜSİAD’ın ve birer uç beyi konumunda olduğunu düşündüğüm siz değerli
temsilcilerinin, son derece kritik önemi haiz bir rol üstlendiğini düşünüyorum.

-Zira Çin’i ve Çin’deki potansiyeli en iyi bilenler siz
kıymetli müteşebbislerimizsiniz. Büyüklüğü itibarıyla kendisini bir kıta, her
bir eyaletini ise adeta ayrı birer ülke olarak değerlendirmemiz lazım gelen Çin’de
artacak mevcudiyetinizin, iş dünyamıza yol gösterici olacak.

-Bütün
bu mülahazaların ötesinde Çin’e özgü yeni bir yaklaşım tespit etmeli, iktisadi,
ticari, kültürel, turizm vb. alanlarda neler yapabileceğimizi ele almalıyız. Bu
kapsamda değerlendirme sürecinde, siz iş insanlarımızın katkılarının özgün bir
yeri olacaktır.

-Sözlerime
son verirken, Pekin Büyükelçiliği ve son olarak açtığımız Çıngdu dahil dört
Başkonsolosluğumuzla birlikte, sizlere gerekli desteği vermeye her zaman hazır
olduğumuzu yinelemek isterim.

-Bu
etkinliği tertipleyen Sayın Kurdoğlu başta olmak üzere, TÜSİAD Çin Çalışma
Grubu’na teşekkür ederim.

Atatürk

Pazartesi - Cuma

09.00 - 12.30 / 14.00 - 18.00


Konsolosluk Şubesi eposta:
consulate.beijing@mfa.gov.tr
Konsolosluk Şubesi randevu saatleri: 09:00-12:00 / 13:00-16:00
www.konsolosluk.gov.tr
1.01.2025 1.01.2025 Yeni Yıl Tatili
28.01.2025 4.02.2025 Bahar Festivali
30.03.2025 30.03.2025 Ramazan Bayramı 1. Günü
4.04.2025 6.04.2025 Kabir Ziyareti Günü
1.05.2025 5.05.2025 İşçi Bayramı
31.05.2025 2.06.2025 Ejderha Kayığı Festivali
6.06.2025 6.06.2025 Kurban Bayramı 1. Günü
1.10.2025 8.10.2025 Çin Milli Günü
6.10.2025 6.10.2025 Güz Ortası Festivali